cdvqdx. Servet-i Fünûn Şiiri Şiirlerde "sembolizm" ve "parnasizm" akımları etkili olmuştur. Şiirde yer yer "romantik" özellikler vardır. Şiirlerinde bireysel duyguları, acıları, üzüntüleri, melankoliyi işlemişlerdir. Daha çok aşk, üzüntü, doğa güzellikleri, hayal kırıklıkları, kişisel hayaller, karamsarlık gibi konuları işlemişlerdir. Tanzimat şiirinde çok önemli olan hürriyet, adalet, hak, hukuk gibi kavramlar bu dönemde hiç işlenmemiştir. "Sanat için sanat" anlayışı benimsenmiş, özellikle Fransız edebiyatından etkilenilmiştir. Aruz ölçüsünü kullanmışlardır. Hece ölçüsü sadece çocuk şiirleri yazmak için kullanılmıştır. Tevfik Fikret-Şermin Aruz ölçüsü, Türkçeye başarılı bir şekilde uygulanmıştır. Nazım şiir, nesre düz yazıya yaklaştırılmıştır. Cümlenin bir beyitte tamamlanması kuralı kırılmıştır. Anjambman Cümledeki anlamın bir dizede bitmeyip sonraki dizelere geçmesi, taşması. Anlamca 7-8 cümlede tamamlanan uzun cümleler kullanılmıştır. Bu özellik, şiirin düz yazıya yaklaşması sonucunu doğurmuştur. Şiirde konu bütünlüğü sağlanmış, kompozisyona ve bütün güzelliğine önem verilmiştir. Fransız edebiyatından alınan "sone" ve "terzarima" gibi nazım biçimleri kullanılmıştır. Müstezatın kalıpları kırılarak "serbest müstezat" nazım biçimi kullanılmıştır. Her şeyin şiirin konusu olabileceğini savunarak şiirin konusunu genişletmişlerdir. En basit günlük olay, gözlem ve duygular bile şiirin malzemesi olarak kullanılmıştır. "Kafiye, kulak içindir." anlayışını benimsemişlerdir. Konu ile ölçü arasında bir ahenk ilgisi aranmıştır. Bu nedenle bir şiirde aruz ölçüsünün birden fazla kalıbı aynı anda kullanılmıştır. Cenap Şahabettin Şiirde musikiye önem verilmiştir. sembolizmin etkisi Daha önce duyulmamış, ilginç kelime, kavram ve tamlamalar kullanılmıştır. Şiir dilinde Arapça, Farsça kelime ve tamlamalar vardır. Sanatlı üslûp kullanılmıştır. Dize oluşturmada genellikle anlamdan çok biçim ve üsluba önem verilmiştir. İlk çocuk şiirleri yazılmıştır. Tevfik Fikret-Şermin İlk mensur şiirler yazılmıştır. Halit Ziya-Mensur Şiirler, Mezardan Sesler Resim sanatından büyük ölçüde etkilenmişlerdir. "Resim altına şiir yazma" anlayışı vardır. Kırılgan duyguları belirtmek için ki ve evet gibi sözcükleri; oh, of, ey gibi ünlemleri sıkça kullanmışlardır. Meleğim, güzelim gibi hitaplara da sıkça yer vermişlerdir. Mensur Şiir XIX. yüzyılın yarısında Fransa'da doğmuştur. Fransız edebiyatı şairlerinden C. Baudlaire ve S. Mallerme'in mensur şiirleri vardır. Türk Edebiyatında Şinasi'nin Fransız edebiyatından yaptığı çeviriler, mensur şiirin ilk örnekleridir. Mehmet Rauf'un "Siyah İnciler"i, Yakup Kadri'nin "Okun Ucundan, Erenlerin Bağından" adlı yapıtları mensur şiir türünden ürünlerdir. Tanzimat Edebiyatı Döneminde, Recaizade Mahmut Ekrem ve Abdülhak Hamit'in de mensur şiir denemeleri olmuştur. Mensur şiirin isim babası ve bu türün Türk edebiyatındaki ilk temsilcisi Halit Ziya Uşaklıgil'dir. Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yayımlanan "Aşkımın Mezarı" adlı yazısı mensur şiirdir. 1891'de "Mensur Şiirler" ve "Mezardan Sesler" başlığıyla mensur şiirlerini yayımlamıştır. Servetifünun Döneminde mensur şiir türü yaygınlaşır. Halit Ziya'yı Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit, Ahmet Hikmet, Celal Sahir, Faik Ali gibi isimler izler. Duygu ve hayallerin düz yazı biçimiyle şiirsel anlatılmasıdır. Bu yazılarda iç ahenk önemlidir. Servetifünûncular tarafından kullanılmış, fazla yaygınlaşmamıştır. "Mensure" olarak da bilinir. "Mensur şiir" düz yazı ile şiirsel, şairane söyleyişin amaçlandığı bir düz yazı türüdür. Mensur şiirler başlıkları olan, bağımsız, kısa ve yoğun yazılardır. Mensur şiir, şiirdeki arayıştan doğmuştur ama öncelikle düz yazıdır. Bu metinler bireysel duygulanmaların ortaya konduğu şairane ürünlerdir. Mensur şiirlerde iç ahenk vardır. Tasvir ve çözümlemelere önem verildiği için uzun cümleler tercih edilir. Ünlemlere ve seslenişlere yer verilir. Mensur şiirde şairane konular, şairane bir üslupla işlenir. "Mensur Şiir" ile "Şiir" arasındaki benzerlik ya da farklılıklar nelerdir? Mensur şiirin, şiirle birtakım benzer yönleri vardır. Her iki türde de ahenk önemlidir. Kelimeler bir ahenk oluşturacak biçimde seçilir ve dizilir. Her iki türde de şairane, duygusal konular işlenir; temalar benzerdir. Dil ve üslup yönünden benzerlik vardır; dilin doğru ve güzel kullanımı iki türde de önemlidir. Edebi sanatlar her iki türde de kullanılabilir. Şiirde kafiye vardır, mensur şiirde de iç kafiyeler seci olabilir. Mensur şiirle şiirin farklı yönleri de vardır. Mensur şiirde vezin ölçü, kafiye, dize mısra yoktur. Şiirde dörtlük, beyit, bent gibi nazım birimleri vardır; mensur şiirde böyle birimler yoktur. Mensur Şiir Örneği Erenlerin Bağından Yıllar yârlardan, yârlar yıllardan vefasız. Kara baht bir kasırga gibi. Bu ne baş döndürücü iş? Geceler günleri, günler geceleri kovalıyor; cefalar cefaları kolluyor. Saçlarımızda aklar akları, alnımızda çizgiler çizgileri doğuruyor. Kadere boyun eğmek güç, isyan tehlikeli, felek hiç acımayacak mı? Heyhat, aziz dost, onu döndüren kara bahtın kasırgası... "Bahçeler bozuldu, yuvalar dağıldı, yollar silindi, cihan viran oldu." Yaşlı gönül şimdi böyle diyor; her şeyi kendine eş görüyor. Bu da yanlış duygulardan biri... Cihan ne vakit bayındır idi? Bahçelerde ne vakit güller açtı? Ne vakit yuvalarda bülbüller öttü? Yollardan ne vakit yârlar geldi? Umduk, bekledik, düşündük. Hangi şey umduğumuza uygun düştü? Gördüğümüz düşündüğümüze benzedi mi? Gelenler beklediğimize değdi mi? O mutlu ve yüce saat hangi saatti ki, içinde iken "Geçme! Dur!" diye haykırdık? Hiçbiri, aziz dost, hiçbiri! Belki hepsini geçsin gitsin diye bekliyorduk; çünkü onlar birbirinden çirkin, birbirinden yararsız saatlerdi. Kimi bir damla gözyaşıyla, kimi tek bir "Eyvah!" ile kimi bir esnemeyle, kimi yalnız susmayla dolup gitti. Onlar birer birer yeniden gelsin ister misin? Hayır, hayır, hayır; değil mi? Şimdi kalbimiz boş, başımız doludur. Ağzımızda zehir, gözlerimizde ateş var; tatsız bir içki sersemliği içindeyiz. Ve artık yolun ortasını geçtik ve saçlarımızda aklar akları ve alnımızda çizgiler çizgileri doğuruyor. Ve ellerimiz, dizlerimiz titriyor ve önümüzdeki ufuklardan yok olma havası esiyor. Söyle, gençliğini ne yaptın? Söyle, gençliğimi ne yaptım? Yakup Kadri KARAOSMANOĞLU Kaynaklar 11. Sınıf Türk Edebiyatı Konu Anlatımlı Soru Bankası, Ekstrem Yayıncılık 11. Sınıf Ortaöğretim Türk Edebiyatı Öğretmenin Ders Notları, Editör Yayınevi SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA ŞİİR 1. Tanzimat Dönemi’nde içerik bakımından yenilenen şiirimiz bu dönemde biçim bakımından da Batılı bir görünüm kazanmıştır. 2. Genel olarak, platonik aşk, aile mutluluğu, doğa sevgisi, yaşanılan hayatın kirliliği, karamsarlık, hayal kırıklıkları, merhamet, hüzün, toplumdan ve gerçeklerden kaçış vb. temalar işlenmekle birlikte şiirin konusu genişletilmiş; en basit günlük olay, gözlem ve duygular bile şiir malzemesi olarak kullanılmıştır. 3. Sanat için sanat anlayışının gereği olarak biçimsel yetkinliğe önem verilmiş, şiire estetik bir duyarlıkla yaklaşılmıştır. 4. Konular çoğu zaman, romantik bir atmosfer içinde ele alınmış; ancak, parnasizm ve sembolizm akımlarının etkisinde kalınmış; betimleme, müzikalite, ölçü, uyak gibi öğeler üzerinde titizlikle durulmuştur. 5. Özellikle Fransız şiirinin etkisiyle yeni bir imge hayal sistemi kurulmuş, duyu aktarmalarıyla sağlanan “saat-i semen-fâm” gibi alışılmadık bağdaştırmalara yer verilmiştir. 6. Eski şiirin beyit esası üzerine kurulan nazım sentaksı radikal biçimde değiştirilmiş; şiirde anlam bazen aynı dizede başlayıp bitmiş, bazen yedi-sekiz dizede tamamlanmıştır. Bunun sonucu olarak nazım, nesre yaklaştırılmıştır. 7. Kırılgan, marazi hastalıklı bir duyarlığın sonucu olarak aşırı heyecan ifade eden “ah, of, ey” gibi ünlemler “ki, ve, evet, hayır” gibi sözcükler sıklıkla kullanılmıştır. 8. Divan şiiri nazım biçimleri bırakılmış; serbest müstezat, sone, terzarima gibi biçimler kullanılmıştır. Sone Servetifünun şairlerinin Fransız edebiyatından aldıkları bu nazım biçimi Rönesans döneminde italyan edebiyatında doğmuştur, iki dörtlük ve iki üçlük olmak üzere on dört dizeden oluşur. Uyak düzeni abba / abba / ccd / ede biçimindedir. Terza Rima Servetifünuncuların Fransız edebiyatından aldıkları bu nazım biçimi de İtalyan kökenlidir. Üç dizeli bentlerden oluşur ve örüşük uyak düzeniyle yazılır aba / bcb / cdc / ded / efe / f. Dantenin İlahi Komedyası bu nazım biçimiyle yazılmıştır. Serbest Müstezat Servetifünun şairlerinin divan edebiyatındaki müstezatı bozup Batı şiirinde sonlarında ortaya çıkan serbest şiire benzeterek geliştirdikleri nazım biçimidir. En belirgin özelliği uzun ve kısa dizelerden oluşması, bu dizelerin düzensiz bir şekilde sıralanmasıdır. Aynı şiirde aruzun farklı kalıpları kullanılabilir. Servetifünuncular dışında Ahmet Haşimin çok kullandığı bu nazım biçimini Mehmet Emin Yurdakul hece ölçüsüyle denemiştir. 9. Kafiyenin göz için olduğu anlayışından uzaklaşılarak kulak için kafiye anlayışı benimsenmiştir. 10. Aruz ölçüsü ustalıkla kullanılmış, şiirin konusuna göre aruz kalıbı seçilmiş, ahengin anlama uygun olmasına özen gösterilmiştir. Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü ağır ve sanatlı bir dil kullanılmıştır. Servet-i Fünun Döneminde Şiir Hayat… Servet-i Fünun Döneminde Şiir servet-i fünun dönemi şiir edebiyatı Tanzimat şiirinde bir yandan eski, bir yandan yeni nazım biçimleri kullanılmıştı. Servet-i Fünuncular ilk şiirlerinden sonra eskiyi bırakarak, yeni nazım biçimlerine yönelmişlerdir. "Sone" gibi Fransız şiirinden aynen alınanların yanında, Divan şii- rinden alınıp değiştirilerek, Fransız şiirinin serbest nazım biçimi durumuna getiri- len "serbset müstezat" gibi biçimler kullanıldı. Ayrıca Divan şiirinde de Fransız şii- rinde de bulunmayan yeni nazım biçimleri yaratıldı. Servet-i Fünun döneminde şiirin konusu alabildiğine genişletildi. Şair ilgi çekici bulduğu her ögeyi şiire konu edebilmekteydi. Ancak hem mizaçları, hem de döne- min baskıcı siyasal koşulları nedeniyle şairler bireysel duyguların anlatımına daha çok yer verdiler. Bu yüzden Servet-i Fünun şiirinde en çok işlenen konular "aşk", "doğa" ve "aile yaşamı"dır. Şairler "sanat, sanat içindir" anlayışına bağlıdırlar. Toplumsal konular, dergi kapanıp topluluk dağıldıktan sonra, kimi şairlerce işlen- di. Servet-i Fünun şairleri 19. yüzyıl Fransız şiirinde görülen romantizm, sembolizm gibi akımlardan etkilendiler. Bu sırada getirdikleri kimi hayalleri kullanmak, sanatkârane bir biçim yaratmak istediler. Bunun için de daha çok Arapça, Farsça sözcük kullanarak, dili ağırlaştırdılar. Öte yandan aruza bağlılıklarınıda sürdürdü- ler. Servet-i Fünun hareketinin önderi Tevfik Fikret 1867-1915’tir. Tevfik Fikret, edebiyatımızın batılıkimlik kazanmasında, özellikle şiirin çağdaşbir yapıya kavuşmasında büyük etkisi olan bir şairdir. Divan şiirinde anlamın beyitte tamamlanması geleneğini değiştirmiş; müstezatı, Fransız şiirindeki serbest nazma benzetecek serbest müstezat durumuna getirmiştir. Sonenin kullanımını arttırmış- tır. Şiire konuşma dilinin kimi özelliklerini sokmuştur. Ancak yine de Osmanlıca- dan koparmamıştır. Dönemin önde gelen öteki şairleri Cenap Şehabettin 1870-1934, Hüseyin Siyret Özsever 1872-1959, Hüseyin Suat Yalçın 1867-1942, Ali Ekrem Bolayır 1867- 1937, Süleyman Nazif1869-1927, Faik Ali Ozansoy1876-1950, Celâl Sahir Ero- zan 1883-1935’dır. İçindekiler1 Halit Ziya Uşaklıgil Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın Servet-i Fünûn dönemi yazarlarından mıdır?2 Servet-i Fünûn döneminin şiir anlayışını benimseyen sanatçı kimdir?3 Servet-i Fünûn dönemi fıkra yazarları kimlerdir?4 Servet-i Fünûn döneminde ilk fıkra yazarları kimlerdir?5 Saf şiir temsilcileri kimlerdir?6 Saf Şiirciler kimlerdir?7 Ilk fıkra örneği kime aittir?Halit Ziya Uşaklıgil Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit Yalçın Servet-i Fünûn dönemi yazarlarından mıdır?MEHMET RAUF 1876-1931 Serveti Fünun Edebiyatı Diğer Yazar ve Şairleri Hüseyin Cahit Yalçın. Ahmet Hikmet Fünûn döneminin şiir anlayışını benimseyen sanatçı kimdir?Tevfik Fikret, şiirlerinin birçoğunu Osmanlıca yazarken, Cenap Şahabettin daha sade bir dil kullanmıştır. Topluluktaki şairler ''kulak için şiir'' anlayışını Fünûn dönemi fıkra yazarları kimlerdir?Gezi yazısı, mizah, hiciv ve fıkra türünde de eserler verilmiştir. Hüseyin Cahit Yalçın, Cenap Şahabettin, Halit Ziya Uşaklıgil, Ahmet Şuayp, Hüseyin Suat Yalçın öğretici metin alanında eser verin Fünûn döneminde ilk fıkra yazarları kimlerdir?Fıkra yazarı Ahmet Rasim. Çocuk şiirleri Tevfik Fikret / şiir temsilcileri kimlerdir?Saf şiir akımının diğer temsilcileri ise şu şekilde sıralanabilir Ahmet Hamdi Tanpınar, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Sıtkı Tarancı…. İsmet Özel İsmet Özel, saf şiir anlayışının son temsilcileri arasında yer alır. … Necip Fazıl Kısakürek. Haberin Devamı … Ahmet Haşim … Cahit Zarifoğlu … Yahya Kemal BeyatlıMar 23, 2022Saf Şiirciler kimlerdir?Saf şiir temsilcileri şu şekilde sıralanabilirAhmet Kemal BeyatlıAhmet Hamdi Fazıl Sıtkı TarancıAhmet Muhip 13, 2021Ilk fıkra örneği kime aittir?– Edebiyatımızdaki ilk fıkra yazarı Ahmet Rasim'dir.

servet i fünun dönemi şiir